Sylvia bugün doğdu. 1932, Boston. Baharın sonunu ancak 27 tane Ekim sayınca anlayabiliyor olmam, bundandır. 27 Ekim’den sonra Kasım 16’nın yakın olmasının sıradanlığına inananlara Kasım’ın kış değil güz olduğunu hiç anlatamadım. Anlatamadığım her şey, bundandır. Sylvia..Bana zerkettiğin karanlığın dönümünü, güncelerinin içinde kaybolarak kutluyorum. On yıldır.. Bir kez daha. Dönüp dönüp aynı kuyuya bağırışım… bundandır.
Yazar: elifnuray
Lahze Haa | Shahrzad
akşamın bağrımıza dolduğudur…
Kalbimin Putları / Elif Nuray
bıraktığım yerdeydi buldum saklarken kalbimin deliklerini sanki ilim görmüş el çabukluğum annemin ahşap yorgunluğuydum içli nefesinde gecikmiş bir bahar kapılar açıldı sandım kapılar yakın sonra beni bir yokuşta unuttular düşürdüğün yerdeydi, aldım nasıl da dağınık bu gök, bu kuşlar inanılacak gibi değildi inandım alnım nasıl ki değdi yere, öyle yakın gördüm eski bir nehir inciniyordu…
candan ileri
“ziyaret olmuşsun kurban istersin kurban bulamadım candan ileri..”
Alireza Ghorbani, علیرضا قربانی، روی در آفتا
canıma vura vura geçiyor içimden bir nehir.
Tefsirsiz Kahır
TEFSİRSİZ KAHIR inanmak marifettir, alındı elimizden öyle evsizdi ki beklemek kapı eşiğinde buzdan bir sabır oyulmuş bir yara gibi dururdu çok uzun ağrılar indi kıblemize çok erken biçilmiş yazgıyı çok eski bir ağıtla kuyladılar o huzursuz boşluğa eklendi dua kimse geçmedi buradan. yine kuru gök. dilsiz bir kıyamet. yine kalbi bir annenin. odalarca…
“bürde ağrısı” : Azerin.
böyle ablalar böyle şarkılar okuyorlar, böyle şarkılar böyle böyle canımıza okuyorlar…
Sen Aklıma Düşünce- Bülent Parlak- Elif Nuray
“Sen Aklıma Düşünce” Şiir: Bülent Parlak Ses ve Teknik Düzenleme: Elif Nuray Fon: Umut Film Müziği “Sen aklıma düşünce Üstüme yemek dökecek kadar ihtiyarlıyorum Ellerim titriyor ellerim Çor tutmuş bağlar yeşeriyor birden bire Kızılderili reis tüylerini yeniden takıyor başına Oturan boğalar ayaklanıyor bozkırda köylülerle Sen aklıma düşünce kim gelse aklıma Unufak oluyorum.”
Yağmur
bazı gelir boğazıma durur, öyle gelir aklım durur. yağmur, dünya içine tıkıştırdığımız telaşın gökle alakalı hesabıdır. bu yaşamak sorununun boynundaki ipi çözemediğimiz de, en tepeye çıkıp kollarımızı açıp “geldim!” diyemediğimiz de doğrudur. akşam uzun bir kalabalığa iliklenerek iniyor bazı şehirlerde. bazı şehirlerde bazı adamlar ve bazı kadınlar kelimelerin satın alınan bir şey olduğunu sanıyor. herkes…